
Serinin ilk kitabını okumadan önce o kadar çok abartılı yorum okudum ki dayanamadım aldım. Kavgam'ın ilk cildini okuduktan sonra yorumlarımı blogumda da paylaşmıştım. Knausgaard'ın hayatına dair yaklaşık 1000 sayfa okudum ve hala okuyasım var :) Heyecan yok, sansasyon yok... Sıradan hayatını kurgusuz, kuralsız, eğmeden, bükmeden anlatıyor. Bazen öyle detaylı detaylı anlatıyor ki eee yeter dediğim oluyor ama öyle bir an gelip hayata dair öyle çarpıcı yorumlar yapıyor ki işte o an yazılanları ezberlemek, beynime kazımak istiyorum...
Knausgaard Aşık Bir Adam'da aşkını da çocukları ile olan ilişkisini de öyle süssüz, püssüz anlatıyor ki aslında ne çok abartıya maruz kalıyoruz şu dünyada dedirttiriyor. Aşk elbette ayakları yerden keser, gözleri kör eder ama öyle bir an gelir ki aşk maşk işlemez olur bünyeye. Knausgaard böyle anlarını hem çocuklarına hem de eşine karşı hissettiklerini olduğu gibi seriyor ve bunları anlatırken katıksız olduğunu hissettiriyor. Kitap birşeyleri anlatma derdi gütmüyor, olduğu gibi işte, sanki kendi kendine dertleşiyor.
3. cilt Çocukluk Adası yeni çevrilmş Türkçeye, yorumlar serinin en iyisi olduğu yönünde bakalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder