David Fincher ki fenomen olan Fight Club - Dövüş Kulübü, Seven - Yedi, The curious case of Benjamin Button - Benjamin Button'ın tuhaf hikayesi gibi filmlere imza atmış bir yönetmen. Hal böyle olunca Kayıp Kız için beklenti hemen yükseliyor.
Kayıp Kız bana fazla abartılmış geldi |
Filmin senaryosunun Gillian Flynn'in çok satan kitabından uyarlama olması aslında işleri biraz da zorlaştırıyor. Kitabı okumuş olan insanları tatmin etmek her zaman güç olmuştur. Filmin kahramanı olan Amy Dunne'u canlandıran Rosamund Pike'a büyük görev düşüyor. Rosamund Pike'ın performansı gerçekten de dikkat çekici. Zaten Oscar 2015'de en iyi aktris adayları arasında. Bu arada film Golden Globe'da da bir çok dalda aday oldu fakat ödül alamadı.
Ben Affleck de filmin ana karakterlerinden, Amy Dunne'un eşi Nick Dunne'u canlandırıyor. Ben Affleck bildiğimiz Ben Affleck, yakışıklılığı dışında sunduğu birşey yok bence.
Filmin konusunda gelince New York'ta başlayan bir aşk hikayesi ve devamında gelen bir evlilik. New York'ta yazar olan çift, işlerini kaybediyor ve daha sonra Missouri'ye taşınıyorlar. Evliliklerinde 5. yılı tamamladıkları gün, kadın ortadan kayboluyor ve film de burada başlıyor. Kadının kaybolması ve kocaya çevrilen gözler v.s. ile geçiyor filmin ilk bölümü. Sıradan yani, Amerikalıların olayı abartması, arama kampanyaları, kaybolan kadının kocasını hedefe oturtan TV programları ve yüceltilen kayıp kadın falan…
İkinci bölüme geçildiğinde aslında inanılmaz bir planın işleyişine tanıklık ettiğinizi öğreniyorsunuz ve film hızlanıyor. Buradan sonra merakla filmi takip ediyorsunuz fakat bir taraftan da senaryodaki bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapılan bazı boşlukları sorguluyorsunuz. Hatta filmin sonu da buna dahil…
İlginç mi? Evet, ilginç. Ama bir Fight Club değil… Ne vay beee diyorsunuz ne de üstünde düşünmek için kendinizi zorlamak istiyorsunuz…Aslında hayal kırıklığı beklentinin yüksek olmasından yoksa ortalama üstünde denilebilir film için.
Medyanın olayları nasıl abartıp, toplumu peşinden sürüklediğini, sosyal medyanın hızlı tepkisini ve en önemlisi de medya organlarının gerçekler ortaya çıkmaya başladığında aynı şiddette ama tersi yönünde nasıl tepki verdiklerini çok güzel sergileyen bir film. Zaten medya konusunun hedef tahtasına oturtulduğu da belli...
Filmde aklımda kalan kısım Amerikan medyasının hikayeler yaratıp şişirmesi idi yoksa evliliğin zamanla sıradanlaşması, arayışlar ve özüne dönüş kısmı bu kadar dolandırılmadan ve daha iyi anlatılabilirdi. Aklımda soru işaretleri var mı? Var, ama yukarıda bahsettiğim gibi beni düşünmeye itebilecek güçte değil.
Seyredilebilecek bir film ama fazla beklentide bulunmayın derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder